
Ben anne olmasaydım eğer… diye başlayan bir annenin yazısını okudum geçtiğimiz günlerde öyle içten öyle sıcacık bir yazıydı ki bu. Bende yüreğimde hissettiğim annelik duygusunu bu yazının üzerinden kendi duygularımla paylaşmak istedim tüm annelerle…
Ben anne olmasaydım eğer, mucizelere bu kadar içten inanmayacaktım.
Bizi seçip geldiğini öğrendiğim andan itibaren bulutların üzerinde uçamayacaktım.
Hayatın bir anda ne kadar anlamlı olduğunu, bir bebeğin insanın içini nasıl ısıttığını, minik bir varlıkla tüm yaşantının baştan yazıldığını bilemeyecektim.
En sevmediğim sebzeleri biri için yemeği, kilolarca süt içmeyi, başın ağrıdan çatlasa bile asla ilaç almamakta direnmeyi öğrenemeyecektim.
Ben anne olmasaydım eğer,
Kendim için değil minik daha ortada olmayan bir varlık için yaşamayı, yürürken, koşarken, araba kullanırken, sadece onu düşünmeyi hiç yaşayamayacaktım.
Midem deli gibi bulansa da, sabahlarımı lavoba başında geçirsem de olsun o sağlıklı olsunda benim canım çıksın demeyi, biri için böyle düşünebileceğimi asla öğrenemeyecektim.
Annemin ne muhteşem bir insan olduğunu, onu ne kadar çok sevdiğimi ve beni dünyaya getirmek için neler çektiğini asla bilemeyecektim.
Kocaman bir göbekle de şık olunabileceğini bilmeyecektim.
60′lı kilolara kadar çıkıp kendi çapımda ilk defa bu alanda rekorumu kırıp olsun oğluma yarasın diyemeyecektim.
Ben anne olmasaydım eğer,
Karşımda konuşanın ismini unutmayacak, Ne söyleyeceğimi, kimi aradığımı, nereye gideceğimi anımsayacak ya da önümde giden arabaya göre göre çarpacak kadar kendimden geçmeyecektim.
Büyüdüğünde partilerde Annen olarak seninle dans etmeyi hayal edemeyecektim.
Babanla her gün bıkmadan usanmadan senin en minik halinden kocaman bir diş hekimi olacağın günlerin hayalini tekrar tekrar kurmayı hiç yaşayamayacaktım.
Oğlum bana bakar, oğlum beni götürür, oğlum beni gezdirir hiç diyemeyecektim.
Daha doğmadığı muhtemel gelin adayını şimdiden deli gibi kıskanamayacaktım. Oğlumu asla vermem diyemeyecektim.
Sevginin böylesine karşılıksız olanını hiç tadamayacaktım.
Annesinden zorla ayırdılar diye “Uçan Fil” çizgi filminde böğürerek ağlamayacaktım.
Geceleri kesintisiz uyuyacak, hafta sonunda sabahları istediğim saatte kalkacaktım ama uyandığımda yanağıma konmuş minik ellerin sıcaklığı ısıtmayacaktı yüreğimi.
Acıyı geçiren öpücüğün gücüne inanmayacaktım.
38,5 derece ateş beni de yakıp kavurmayacaktı.
Sen olmasaydın eğer yaşamın karmaşıklığını unutup tekrar basit yaşamayı öğrenemeyecektim.
Sen olmasaydın eğer ben asla “anne” olmayacaktım.
Bir çocuk doğduğu anda, bir anne doğarmış… Bu lafın doğruluğuna inanmayacaktım!
Sağlıkla büyü bebeğim…
Bu yazıyı sadece anne olanlar anlar !...
Annesinin Karnındaki Bebek Doğumdan önce Allah’la konuşur
Bebek: Allahım dünyaya gideceğim ama orada ne yapacağımı bilmiyorum.
Allah: Senin için bir melek yarattım. O seninle ilgilenecek.
B: Allahım, onların dilini bilmiyorum. Nasıl anlaşacağım?
A: Senin için yarattığım melek, sana onların dilini öğretecek.
B: Allahım, dünyada çok kötülük varmış. Nasıl başa çıkacağım?
A: Meleğin seni canı pahasına koruyacak. Sakın korkma.
Derken melekler gelir, dünyaya gitme zamanının geldiğini söylerler.
Bebek Allahın huzurundan ayrılırken tekrar sorar:
Benim için yarattığın meleğin adı ne?
A: Adının hiç önemi yok. O na "ANNE" de yeter.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder